GÖNÜLLERİN ADMİNİ
  126- EVLIYALAR-DIYARI-SIIRT-TILLO
 
 

  ............ : CANLI OLARAK ÇORUM TELEVİZYONU İZLİYORSUNUZ :..........


TİLLO VE İSMAİL FAKİRULLAH HAZRETLERİ : İlimlerin yarıştığı alimler diyarı : Dosta giden yol dosttan geçer. Yolunu ve yoldaşını iyi seçenler gerçek yolu bulur. Mevlana Hazretleri, Hz. Şems’i dost edinerek gerçek dosta kavuşmuş. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri de İsmail Fakirullah Hazretlerini ( Şeyh İsmail Tillovî ) dost edinerek dostuna yaklaşmaya çalışmış. Gün batımının kızıla yaklaştığı bir akşam üzeri dostların buluşma noktası, ilmin tepesi, aşkın kavuşma mekanı Tillo (Aydınlar)dayız. İbrahim Hakkı Hazretlerinin izinden geldiğimiz Tillo, yine onun tabiri ile "Mana Cenneti" olarak karşımıza çıkıyor. Tillo; Süryani dilinde ‘yüksek ruhlar', Arap dilindeyse ‘yüksek yer' anlamını taşıyor. Tarihte bir çok medeniyet burada hüküm sürmüş. İslamiyet'le tanışıldıktan sonra, burası bir gönül şehri haline gelmiş. Mevki olarak yüksek zirvelere sahip olması tefekkür deryasına dalmak isteyenler için güzel manzaralar sunuyor. Yüksek dağların tepelerin de beyaz kar örtüsü, derin vadi düzlüklerinde yeşilin üzerinde otlayan hayvanlar, güneşin dağlara baş kaldırarak doğuşu ve düşünce limanında aranan derin bir sessizlik. Tillo'nun bu doğal güzelliği ve insanı sonsuz limanlara çağıran atmosferi buranın bir ilim ve irfan şehri olmasına sebep olmuş. Tillo, doğal güzelliğinin üzerine koyduğu değerle bir gönül bahçesi olmuş. Vadilerin, ırmakların kuşattığı tepenin düzlüğüne sığınmış huzur beldesi. Asırlarca bu beldede ilimler birbiri ile yarışmış. Hz. Ömer'in ve Hz. Abbas’ın (radıyallahu anhum) soyundan gelenlerin ilimde birbirleri ile yarıştığı bir medrese şehri Tillo. Anlatılanlara göre, kırk binden fazla evliya kabri varmış Tillo'da. Burada doğup yaşayan her insanda ister istemez bir Allah dostunun torunu olarak karşımıza çıkıyor. Bu belde de ilim, irfan ve irşatta önde gelenlerden, soyu Hz. Abbas'a dayanan İsmail Fakirullah Hazretlerinin dostluğuna bir kapı aralamak istedik. Tekke ile Medresenin, akılla gönlün birleştiği, uzlaştığı bu beldede İsmail Fakirullah Hazretleri, bir yanı tekkeye, diğer yanı medreseye dayanan bir gönül sultanı olarak yaşamış. Medresede Müderrislik ve İmamlık yaparak öğrenciler yetiştirmiştir. Çağımızın bilim adamı olarak geçinen bazı öğretim görevlileri gibi laboratuara girerken inançları okul dışında bırakmamış, tam tersine inançları ile bilime yol haritası çizmiştir. İçinde bir derinlik, yaşamında takva ve düşüncesinde aydın bir ruhla Tillo toprağına yakışır bir şekilde yaşamıştır. “Anlarsa yakınım, anlamazsa uzağımdır” Dağdaki kaleden gece ve gündüzün eşit olduğu ekinoksta ışığın ilk kez düştüğü türbe bölümünün kapısında dostun, yakının, arkadaşın, akrabanın tarifi bir cümle ile yapılmış: "Anlarsa uzağım yakınımdır, anlamazsa yakınım uzağımdır." Türbede eller üç dost için açılmış, dua dua. Bu türbeyi İbrahim Hakkı Hazretleri hocası için özelikle yaptırmış. Kendisi öldüğünde oraya gömülmek istememiş. Büyük ısrarlar neticesinde, hocasının ayakucuna gömülmeye razı olmuş. Her şeyin taştan işlendiği bu mekanda, türbedeki sandukalar ise ağaç işlemeciliğinin ince işçiliği ile yeniden yapılmış. Türbe ve etrafı bir manevi cennet bahçesi gibi. Bu bahçenin sevgi meyvesinden yemek, irfan pınarından içmek için Tillo'da doğmak, yaşamak, buralı olmak gerekmiyor. Burada yaşayıp bu mana bahçesine uzak kalmanın insana kazandıracağı fazla bir şey yok. Ama yolun tutkusuna kapılıp, Allah yolunu kendine yol edinmişler için Tillo'ya uzak olmak diye bir kavram da yok. Çünkü Fakirullah Hazretlerini anlayan, onun yolundan gidendir. Dağlara karanlık çökerken ayrıldık Tillo (Aydınlar)’dan. Hayatın en güzel şeyi sevmek ve sevilmektir. Karşılıksız sevmek aşkların en ıstırap verenidir. Eğer bu topraklara sevgi ile gelirseniz, sevginize ne kadar karşılık verildiğini anlamak isterseniz, yüreğinizdeki Allah sevgisine bakın. Çünkü İsmail Fakirullah Hazretleri: "Ben mürşit Fakirullah'ım, Allah'ı seveni severim…" diye buyurmuş. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.ninn Tillo Methiyesi : İbrahim Hakkı Hazretleri, hocası Fakirullah Şeyh İsmail Tillovi'nin yaşadığı Tillo ve hocasına duyduğu sevgiyi ifade eden methiye yazmıştır. Arapça yazılan şiirin kısmi tercümesi şöyledir: Tillo'nun büyük değeri vardır. Çünkü orada hikmet sahibi bir kutup ortaya çıktı. Kerem sahibi bir gavs sayesinde Tillo'nun saygın bir yeri vardır. Tillo'nun açık bir şerefi vardır. Mekânların ve sakinlerin en şereflisidir. Tillo, evliyâ, etkiyâ ve ezkiyâ makâmıdır. Tillo, âriflerin, tevekkül ve yakîn ehlinin mekânıdır. Tillo, asfiyâ makâmıdır. Evliyânın urucu oradandır. Tillo, takvâ sahiplerinin sığınağıdır. Evliyânın arzuları oradadır. Tillo, arzuların yurdudur, halkı da kemâl ehlidir. Tillo, safâ yurdudur, halkı da vefâ ehlidir. Tillo şehirlere yakın, içinde her türlü bolluk var. Tillo'nun binası sağlam, evleri ve bahçeleri mamurdur. Tillo, şeyhler mezarlarıdır, onların feyzinden şeref buluyoruz. Tillo'yu ziyaret cenneti ziyarettir, halkı da güven ehlidir. Tillo'yu ziyaret kabirler ziyareti gibidir, ölüleri de mutludur. Tillo, afiyet sarayıdır; Hakkı burayı vatan edin ve burada öl. Şeyhine her daim komşu ol da feyzinin gölgesinde uyu. Hatta kıyâmet gününde, dirilme vaktinde huzurda ol. Yaratılmışların en hayırlısına bizden salât ve selâm olsun. Kuyudan Gönül Sultanlığına : Kimileri kuyuya düşünce kaybolup gider. Hazreti Yusuf (as) gibi kuyudan saraylara gider. İsmail Fakirullah Hazretleri de düştüğü kuyudan veliler kervanına katılarak çıkar. Kırk sekiz yaşındadır. Vefat eden bir komşusuna taziye ziyaretinde bulunur. Namaz vakti yaklaşınca ev sahibinden izin alarak evden ayrılır. Ancak komşunun bahçesinde bulunan suyu kurumuş kuyuya düşer. İsmail Fakirullah Hz.'nin camiye gelmediğini gören cemaat, onu aramaya başlar. Nihayet taziye evinden çıkanlar, Fakirullah Hz.'nin kuyudan seslerini işitirler. Bunun üzerine kuyuya biri inerek Fakirullah Hazretlerini kuyudan çıkarır. Büyük Mürşit kuyudan çıkarılırken sarığı başında, terliği ayağında ve kaşındaki ufak sıyrık haricinde vücudunda herhangi bir yara veya kırık olmadığı halde, olup bitenlerden habersiz, hala o manevi mecliste içtiği muhabbet ve ilahi aşk şarabının etkisiyle istiğrak halindedir… Kendisini kuyudan çıkartmak isteyenlere, "Beni kendi halime bırakın. Artık benim sizinle işim kalmadı, benden uzaklaşınız." diyerek kendisini Mevlasıyla ve o manevi mecliste hazır bulunan evliya ruhlarıyla baş başa bırakmalarını ısrarla ister... İsmail Fakirullah Hz. ayıldığında, kuyuya düştüğünden haberi olmadığını, ancak kuyuda bulunduğu zaman zarfında, yüce Allah-u Telalanın tecelliyatına müstağrak olduğunu, bir çok evliyanın ruhlarıyla tanıştığını ifade eder. Nasıl Gidilir ? : Siirt'e hava ve karayolu ile gitmek mümkündür. Aydınlar (Tillo) il merkezine 9 km. uzaklıktadır. İsmail Fakirullah Hz. Kimdir? İsmail Fakirullah Hazretleri, çocuk yaşlarında ilim tahsiline başlamış ve hoca oluncaya kadar ilim tahsiline aralıksız devam etmiştir. Yirmi dört yaşındayken babasını kaybetmiştir. Bu yaşta evlenerek oturduğu camide müderrislik ve imamlık yapmaya başlamıştır. Otuz yaşında annesini kaybettikten sonra, zühd ve takvasının gereği olarak kendisine bir tarla satın almış, bizzat kendi elleriyle asma ağaçları dikmiş ve geçimini sağlamak için çalışmıştır. Tarla ekmiş, ekin biçmiştir. Kırk yaşına kadar günlerinin çoğunu oruçla geçirmiş, orucunu birkaç üzüm tanesi ile açmıştır. Kırk gün konuşmadan, yemeden içmeden kesilip mana alemine dalmıştır. Kırkıncı gün gözünü açmış, bir tas su içmiş, ekşi nar aşı isteyip, bir parça ekmekle yemiş ve kendine gelmiştir. Bundan sonra yemeğini normal yemeye başlamıştır. Daha sonra kırk sekiz yaşında Hacc'a gitmiştir. İsmail Fakirullah Hazretlerinin biri kız olmak üzere 5 çocuğu vardı. Üveysiyye tarikatının esasları doğrultusunda, her kesimden insanları irşat ederken, diğer tarafta şer-i ilimler ve müspet ilimlerde dünyaca ünlü meşhur ilim adamları yetiştirmiştir. Hayatını hak yolda insanları irşat etmekle geçiren bu büyük veli, Hicri 1146, Miladi 1734 senesinde ruhunu Mevlasına teslim etmiştir. Kabri Tillo Kabristanlığı'nda kendi ismiyle anılan türbededir. Her sene binlerce kişi türbesini ziyaret etmektedir. Yol Notları: 1.Tillo'nun manevi güzelliklerini görmenin yanında maddi güzellikleri de görülmek istenirse, baharda gidilmesi tavsiye edilir. 2.Gidildiğinde mutlaka diğer ulema ve ehlullahın da türbeleri ziyaret edilmelidir. 3.İbrahim Hakkı Hazretlerinin ekinoks’ta (gece ve gündüzün eşit olduğu günler) ilk ışığın hocasının kabrine düşmesini sağlayan düzenek (Kale) görülmelidir. 4.Tillo'nun manevi atmosferini hissetmek için mutlaka orayı bilen birinden yardım alınmalıdır. 5.İbrahim Hakkı Hazretlerinin Hocası için yaptığı ışık olayı üzerine biraz düşünülmeli. Hocaya saygının insanı nereye getireceği görülmelidir.

 
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol