Rahim Alma Ameliyatı
Rahim Alma Ameliyatı (Histerektomi) Hakkında
Rahim alma ameliyatı jinekologların en sık yaptığı ameliyatlardan biridir. Kadınlarda yaş ilerledikçe görülme oranı yükselmektedir. Uzun yıllardır yapılan bir ameliyat olduğu için komplikasyonlara çok az rastlanılmaktadır. Henüz doğum yapmamış ve ilerde çocuk yapmak isteyen hastalar için bu konu üzerinde ayrıca hassasiyet gösterilir ve alternatif ameliyat yöntemi aranır. Uzman bir doktorla ilerler ise tedavi, tanı ve ameliyat süreci, hastanın ciddi sorunlara uğramadan sağlıklı günlerine kavuşacaktır.
Rahim Nedir?
Rahim, karnın alt kısmında leğen kemiğinin çevrelediği bölgede düz kastan oluşan, ters tutulmuş armut şeklini andıran bir organdır. Rahmin büyüklüğü neredeyse her kadının yumruğu kadardır. Doğumda sonra biraz daha büyüyen rahim, menopoz dönemine girilmesiyle ilk haline göre küçülmektedir. Bu küçülmeye neden olan şey ise hormon etkisinin giderek bitmesidir. Gebelik döneminde bebek, rahmin içindeki üçgen şeklindeki boşlukta gelişimini tamamlar. Gebelik olmadığında ise rahmin içini oluşturan tabaka her ay regl kanamasıyla vücuttan atılır. Burada damarları sıkarak kanamayı kontrol eden, kadınların regl döneminde ciddi kan kaybı yaşamasını önleyen rahim duvarıdır. Rahmin sağında ve solunda giderek genişleyen birer tüp ve tüplerin ucunda birer tane yumurtalık bulunur. Bu yumurtalıklar hormon oluşumunu sağlar. Kadınlar regl dönemine başladıklarında her bir yumurtalığında ortalama 200000 yumurta toplamda 400000 yumurta bulunur. Regl döneminden menopoza kadar olan evrede bu yumurtalar ile yaşar.
Rahim Alma Ameliyatı (Histerektomi) Nedir?
Rahmin ameliyat ile çıkarılmasıdır. Rahim alma ameliyatında bazen rahmin bir kısmı, bazen tamamı, bazen de yumurtalık ve tüplerle birlikte tamamı alınır. Günümüzde geçmişe oranla rahim alım ameliyatlarında yumurtalıkların alınmasından mümkün olduğunca kaçınılıyor. Çünkü yumurtalıkları alınan kadınlarda kalp hastalıkları riskinin arttığı gözlemlenmiştir. Rahim alma ameliyatları hastalığın derecesine, yapılacak yönteme göre riskler ve komplikasyonlar barındırmakla birlikte iyi bir kadın doğum uzmanı ve ekibi tarafından yapılırsa başarıyla sonuçlanır. Rahmin bir kısmının, tamamının ya da yumurtalıklar ile beraber tamamının alınacak olması kadınlığı bitirmez.
Rahim Alma Ameliyatı Hangi Durumlarda Yapılır?
Özellikle 40 yaş ve üzeri kadınlarda günlük hayatını olumsuz etkileyecek şekilde düzensiz aşırı kanamalar ve regl döneminde veya regl dönemi dışında dayanılamayacak ağrılar görülebilmektedir. Yaşanan kanamalar ve ağrılar incelenirken iki unsur çok önem arz eder. İlki, hasta bu belirtileri menopoz öncesinde mi yoksa menopoz sonrası mı yaşıyor. İkincisi ise hastanın çocuğu olup olmadığıdır. Bu belirtileri yaşayan hastaların bir an önce doktoruna başvurması gerekir. Günümüzde gelişen teknoloji sayesinde her operasyonda rahmin alınması gerekliliği yoktur. Bu nedenle bahsedilen belirtileri yaşayan hastalar korkmadan bir an önce doktoruna başvurabilir.
Myom
Rahim yumruları (Myomlar), aslında rahmin üst kısmında cinsel olgunluk yıllarında gelişen iyi huylu büyümelerdir. Myomlar rahim içi, duvarı ve dışarısında farlı büyüklüklerde ve şekillerde meydana gelebilir. Neden böyle bir büyüme görüldüğü bilinmiyor. Myomlar birçok kadında görülmekle birlikte genellikle çok büyüyüp bir soruna yol açmadıkları için kadınlar tarafından fark edilmezler. Kansere dönüşme oranları binde beş gibi çok düşük düzeydedir. Kişinin hayatında ciddi sorunlara yol açmadığı sürece ameliyata gerek görülmez. İki önemli belirtisi vardır. İlki ciddi kanamalardır. Bu kanamalar karşımıza adette yoğun kanama, adet döneminin sıklaşması ve yoğun kanama ya da adet dışı yoğun kanama olarak çıkar. İkinci belirti ise ağrılardır. Ağrılar adet döneminde ya da adet dönemi dışında kadınların ev, iş veya cinsel hayatında ciddi olumsuzluklara neden olur. Kabızlık, idrara çıkmada zorluk ya da sık idrara çıkma gibi başka belirtiler de gösterebilir. Bir diğer önemli konu da kısırlıktır. Myomlar kısırlığın nedeni olabilir. Ancak bunların sebebi tamamen farklı da olabilir. Bu yüzden bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına gidilmelidir. Günümüzde artık her myom ameliyatında rahmin de alınması gerekmemektedir. Hiç rahim açılmadan dahi bu ameliyatlar yapılabilmektedir. Histeroskopi bu ameliyat yöntemlerinden biridir. Vagenden histeroskop ile girilip rahmin içindeki 1,5 -2 cm’nin üzerinde olan tüm myomlar veya rahmin iç tabakasında oluşan myomlar çıkarılır. Bir diğer yöntem ise, myomlara giden kan akışını keserek büyümelerine engel olan uterin arter embolizasyonu (UAE)’dur. Laparotomi yönteminde karna bir kesi yapılır ve myom buradan çıkarılır. Bu yöntemlerde hasta bir gün hastanede gözetim altında tutulup taburcu edilir. Menopoz sonrası myomların büyüklüklerinde değişiklik görülebilir. Eğer menopoz sonrası myomlar küçülüyor ise 6-7 aylık kontrollere gelinmesi şartıyla hasta ameliyat edilmeyip izlenebilir. Ancak menopoz sonrası myomda büyüme varsa ameliyat gerekebilir.
Endometriozis
Gebelik olmadığı dönemlerde rahmin içini oluşturan tabaka her ay regl kanamasıyla vücuttan atılır. Rahimde gelişen bu tabaka nedeni tam olarak bilinmeyen durumlardan dolayı rahim dışında görülebilir. Örneğin, yumurtalıklarda, barsak üzerinde veya mesanede görülebilir. Oluşum nedeni tam olarak bilinmeyen bu belirtilere genel olarak endometriozis tanısı konulmaktadır. Belirtileri; kabızlık, kasıkta ve cinsel ilişki sırasında meydana gelen ağrılardır. Tanının konulabilmesi için endoskopik bir alet ile rahmin üst kısmı, yumurtalıklar ve bağırsaklar incelenir. Endometriozis, en sık yumurtalıklarda çikolata kisti olarak görülür. Kistler ile beraber yumurtalıkların da alınmasıyla kadının elinden anne olma şansı da alınmış olur. Bazı ameliyatlarda ise sadece yumurta rezervinde azalmalara neden olur. Bu süreçte kısırlık alanında uzmanlaşmış bir kadın doğum uzmanı ile yola devam etmek operasyon sonrası ilk yıl gebe kalma olasılığını artırmaktadır. İlerleyen teknoloji sayesinde rahim alınmadan sadece yumurtalıklarda oluşan kistler alınabilmektedir. Ancak ileri yaşlardaki hastalarda hastalığın tekrarlama ihtimali vardır. Buna karşın çocuk sahibi olan veya çocuk düşünmeyen hastalarda rahmin ve yumurtalıkların tamamı alınarak kesin tedavi sağlanır.
Anormal Kanamalar
Kadınların her ay düzenli olarak yedi günü bulan kanamalar yaşaması normal bir durumdur. Kanamaların ilk adet olmaya başladığı yıllarda ve menopoz öncesinde bu sürelerde ve kanamalarda düzensizlikler görülebilir. Ancak kanamaların yoğun olması durumunda mutlaka bunun altındaki asıl nedenlerin araştırılması gerekmektedir. Eğer âdet kanamaları normal süresinden daha uzun ve yoğun bir şekilde oluyorsa, cinsel ilişki sonrası kanamalar oluyorsa bunlar anormal rahim kanamalarıdır. Tanı aşamasında hastanın geçmişte geçirdiği hastalıklar, kullandığı ilaçlar, kilo, yaş, stres durumu gibi faktörler öncelikli olarak göz önünde bulundurulur. Sonrasında fiziki muayene ve gerekli tahliller yapılır. Daha sonra ise rahim içi incelenir. Bu ultrason, histereskopi vb. aletler yardımı ile yapılır. Tedavi aşamasında ise yine hastanın yaşı, hamile kalmak isteyip istememesi veya hamile olması, kanamanın yoğunluğuna dikkat edilir. Öncelikle hormon ve ilaç tedavisiyle kanamalar normal düzeye getirilmeye uğraşılır. Bu birkaç ay sürebilir. Birkaç ay sürecek tedavilerde kontroller çok önemlidir. Ancak ilaç tedavisi çözüm olmayacak ise cerrahi yönteme başvurulur. Rahim alma ameliyatı (histerektomi) ile hastada görülen anormal kanamalara son verilebilir.
Rahim Sarkması
Rahim sarkması, rahmi tutan pelvis kasları denilen pelvik taban kaslarının zayıflaması sonucunda vajinadan rahmin sarkması, ele gelmesidir. Bu bağlarda zayıflamalara neden olan birçok faktör vardır. Sarkmayı: Zor vajinal doğumlar Genetik olarak bağ dokularının zayıflığı İleri yaşlar Ikınarak tuvalete çıkma Aşırı kilolu olma Çok öksürme Zamanında spor yapılmamasına bağlı kasların zayıf kalması gibi faktörler tetiklemiş olabilir. Rahim sarkmasının belirtiler; kasıkta basınç olması, bel ağrıları, idrar kaçırma, vajinasında dışarı birtakım parçalar çıkması, gazını kontrol edememe, ciddi kabızlık problemleri, idrar yapamama gibi kadınların günlük yaşantısını zorlaştıran durumlardır. Tedavi süreci hastanın yaşına ve hastalığın derecesine göre değişmekle birlikte yapılacak müdahaleler genelde cerrahidir. Rahim alma ameliyatı da bunlardan biridir.
Tedaviye Yanıt Vermeyen Rahim Kaynaklı Ağrılar
Günümüz teknolojisinde cerrahi müdahale artık ilk çare olmaktan çıkmıştır. Erken teşhis edilen rahim hastalıklarında da öncelikli olarak ilaç tedavisine ve ileri teknolojiye başvurulur. Ancak uzun süren tedavi ve kontrollerden bazı durumlarda netice alınamaz veya hastalık tekrar nüks eder. Böyle durumlarda rahim alma ameliyatına başvurulur.
Kanser
Rahmin iç tabakasını oluşturan endometrium denilen tabakada hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalarak yayılmasıdır. Menopoz sonrası gelen kanamalarda genellikle kanserden şüphelenilir. Bunun dışında adet dönemlerinin düzensiz ve yoğun kanamalı olduğu hastalarda da altta yatan sebebin kanser olup olmadığı araştırılmalıdır. Kanseri tetikleyen; aşırı kilo, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, menopoza çok geç yaşta girmek, doğum yapmamış olmak gibi durumlardır. Doktorunuz muayenede kanserden şüphelendi ise kürtaj ile bir parça alınır ve incelenmeye gönderilir. Kanserin derecesine göre bir tedavi planı oluşturulur. Rahim kanseri tedavisi genelde cerrahidir.
Rahim Alma Ameliyatı Yöntemleri
Ameliyat yöntemi doktora, hastane şartlarına, hastalığın derecesine, hastanın yaşına göre farklılık gösterebilmektedir.
Açık Ameliyatlar
Açık ameliyata günümüzde hala çok sık başvurulmaktadır. Cildin ve cilt altı dokunun kesilerek hastalıklı olan organa ulaşılmasıdır. Ameliyatın amacına göre onarılacak bir doku varsa onarılır veya alınacak bir doku varsa alınır. Sonrasında kontroller yapılır ve kesi kapatılır.
Abdominal Histerektomi (Rahmin Karından Çıkarılması)
Rahme ulaşmak için alt karın bölgesinde cilt ve cilt altı dokuda bir kesi oluşturulur. Kesinin yatay ya da dikey olmasını alınacak olan rahmin büyüklüğü ve ameliyatın ne sebeple yapıldığı belirler. Doktorun rahmi ve çevresindeki organları görerek yapması bu yöntemin sağladığı bir avantaj olmakla birlikte karındaki kesinin iyileşme süresi oldukça uzundur ve iz kalır. Ameliyattan sonra az da olsa kesi bölgesinde enfeksiyon ile karşılaşılabilmektedir.
Vaginal Histerektomi (Vagen Yolu ile Rahmin Alınması)
Bu yöntemde vagen içinde yapılan bir kesi ile rahim çıkarılır. Karındaki kesiğe göre iyileşme oranı daha kısadır ve karın bölgesinde hastayı rahatsız edecek bir iz olmaması estetik açıdan avantajdır.
Kapalı Ameliyat
İlerleyen teknoloji ile hastaların konforunu artırmak, daha kısa zamanda iyileşmelerini sağlamak amacıyla uygulanan yöntemlerdir. Açık ameliyatlara göre hastalar hastanede daha kısa süre gözetimde tutulur ve günlük hayata daha hızlı dönmeleri sağlanır. Dezavantajı ise ameliyat süresi açık ameliyata göre daha uzun sürmektedir.
Laparoskopik Histerektomi
Ameliyat laparoskop denilen bir alet ile gerçekleştirilir. Ameliyat karın içerinde 5 mm- 10 mm’lik bir kesinin içinden ince yapıda, ışıklı, mercek sistemi olan laparoskop ile girilir. Bu alet sayesinde iç organlar büyütülerek ekrana yansıtılır ve yardımcı aletler ile ameliyat gerçekleştirilir.
Robotik Histerektomi
Bu yöntemde laparoskopi yönteminden farklı olarak sadece üç boyutlu bir görüntü ve karın içerisindeki operasyon hareketlerinin hepsini sağlayan bir cihaz kullanılır.
Rahim Alma Ameliyatı Hangi Uzmanlık Alanına Girer?
Hastalığın belirtilerinin görülmesi durumunda kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olan bir hekime başvurmaları tanı ve tedavi için önemlidir. Hastanın tedaviden beklentileri de doktorunu seçerken önem arz eder. Eğer hasta bu belirtileri yaşıyor ve henüz çocuğu yok, hamile kalmak istiyor ise kısırlık alanında uzman bir kadın doğumcuya gitmelidir.
Rahim Alma Ameliyatını Kimler Olabilir?
Rahim alma, rahim hastalıklarında tedavi yöntemlerinin cerrahi bir yoludur.
Rahim ameliyatı doktor tarafından gerçekten gerekli görüldüğünde veya
hastanın bu tedavi yöntemini seçmesi ile yapılır. Ama bu ameliyat öncesi
kadınların kendini operasyona ve sonrasına hazır hissetmeleri hem fiziksel
hem psikolojik olarak çok önemlidir. Bir daha çocuk sahibi olamayacak olmanın
kadın için sorun teşkil etmemesi çok önemlidir. Diğer tedavi yöntemleri de iyi bir
şekilde araştırılmalıdır. Hasta doktor ilişkisi bu aşamalarda çok önemlidir.
Rahim Alma Ameliyatı Fiyatları
Ameliyatın fiyatı; ameliyat sırasında uygulanacak yönteme, hastanın hastalığının
derecesine ve genel sağlık durumuna, genel sağlık sigortası olup olmamasına,
ameliyatın yapılacağı şehirdeki genel fiyat durumuna göre değişmektedir.
Anlaşmalı özel hastanelerde, genel sağlık sigortası olan hastalardan SGK
tarafından ödenen miktarın iki katına kadar ücret talebinde bulunulabilir.
Kamu üniversite hastaneleri, vakıf hastaneleri, devlet hastaneleri ve eğitim-
araştırma hastaneleri, SGK ile anlaşması olan sağlık kurumlarıdır.
Rahim Alma Ameliyatı Öncesi
Ameliyat öncesinde, ameliyat sırasında veya sonrasında oluşabilecek riskleri önlemek için birtakım tetkikler istenir. Hastanın ameliyattan önce doktorunun istemiş olduğu tetkikleri mutlaka yaptırmış olması gerekir.
Tetkikler
Uygulanacak olan yöntem, seçilecek olan anestezi yöntemi, sonrasında verilecek olan ilaçlar için bu tetkiklerin yapılması önemlidir.
Kan Tahlili
Hastanın parmak ucundan veya kolda bulunan toplardamardan kan örneği alınarak hastanın genel durumu değerlendirilerek örneğin anemi gibi başka bir hastalığı olup olmadığına bakılır. Ameliyat sırasında oluşabilecek kanama, pıhtılaşma, enfeksiyon riskleri böylece önlenir.
İdrar Tahlili
Enfeksiyon riskini ve böbrek fonksiyonlarını değerlendirebilmek için idrar tahlili istenir. İdrar örneği verileceği zaman hastanın ellerinin ve genital bölgenin hijyenini sağlamış olması gerekir. İstenilen miktardaki idrar örneği havayla temas ettirilmeden ve bekletilmeden görevliye teslim edilmelidir.
Akciğer Filmi
Tomografi hastanın vücudunda radyasyona bağlı zararlar oluşturabilir. Bu yüzden anestezi uzmanı risk durumu görmediği sürece hastadan akciğer filmi çekilmesini istemez.
EKG
Elektrokardiyografi (EKG) ile ameliyattan önce hastanın doğrudan kalp kasının kasılma şekli incelenerek kalbin işlevi değerlendirilir. Hasta için ameliyatın risk taşıyıp taşımadığı incelenir.
Lavman
Hastanın ameliyattan bir gece önce veya ameliyat sabahı kalın bağırsağı temizlemek amacıyla lavman yapılır. Bu hem doktorun ameliyatta rahat çalışabilmesi hem de hastanın ameliyattan hemen sonra kendisini zorlayacak bir harekete gerek duymamasını sağlar.
Ameliyat Öncesi Sigara ve Alkol Tüketimi
Hastaların ameliyattan en az 1-2 hafta önce alkol ve sigara kullanımını bırakmaları gerekmektedir. Sigarada bulunan bazı zararlı maddeler tansiyonun yükselmesi, damar sertleşmesi ve daralması gibi ameliyatı olumsuz etkileyip komplikasyonlara yol açabilir. Ayrıca sigara içen hastaların yaralarının diğer hastalara göre daha uzun sürede iyileştiği gözlemlenmiştir. Alkol kullanımı ise karaciğerin çalışma kapasitesinde düşürür ve bu istenmeyen durumlara neden olabilir. Hastaların ameliyat sürecinin iyi bir şekilde geçmesi için doktorunun bu konudaki uyarılarını mutlaka dinlemesi gerekir.
Hastanın Tedavi Geçmişinin İncelenmesi
Hastanın daha önce rahim ile ilgili veya diğer hastalıklar ile ilgili bir tedavi görüp görmediğini doktoruyla paylaşması önemlidir. Rahim alma ameliyatının yapılma nedenlerinden birisi de rahmin daha önceki tedavilere cevap vermemesi ya da bir süre sonra tekrar etmesidir. Eğer yeni bir doktorla yeni bir tedavi sürecine başlanmış ise geçmişte uygulanan tedavi yöntemi, kullanılan ilaçlar; daha önce ameliyat olunmuş ise yöntemi ve sonrasındaki süreç hakkında doktoruna detaylı bilgi vermesi gerekir. Rahim alma ameliyatı ciddi bir cerrahi operasyondur. Hastanın bunu unutmaması ve bilgi alışverişi konusunu ciddiye alması önemlidir.
Ameliyat Planının Hazırlanması
Gerekli testler ve tetkikler yapıldıktan sonra hastanın yaşına, hastalığın dercesine ve hastane şartlarına göre doktor ve hasta birlikte ameliyat yöntemine karar verir. Burada hastanın ameliyat yöntemleri hakkında bilgilendirilmesi önemlidir. Hasta seçilen ameliyat yöntemini kabul ederken beraberinde gelebilecek ağrıları, iyileşme sürecini ve komplikasyonları da kabul etmiş olur. Yöntem de belirlendikten sonra hasta ve doktor için uygun olan gün ve saat belirlenir.
Ameliyat Öncesi Beslenme
Rahim alma ameliyatı öncesinde hastanın en az 1-2 gün önce sıvı besinlerle beslenilmesi önerilir. Süt ve kahve gibi gıdalar da midede uzun süre kalırlar. Midede uzun süre kalan maddeler anestezi ilacı verildikten sonra kusmaya neden olabilir. Bu neden ile bunların da ameliyattan önce tüketilmemesi gerekir. Ameliyata 8-12 saat gibi bir zaman kaldığında ise ağızdan bir şey alınması önlenir. Operasyonda bir risk oluşmaması için doktorun tavsiye ettiği yeme düzenine dikkat edilmelidir.
Rahim Alma Ameliyatı Sonrası
Rahim alma ameliyatı (Histerektomi) sonrası yapılan yönteme göre hasta birkaç gün hastanede gözetim altında tutulur. Sonrasında bir komplikasyonla karşılaşılmazsa taburcu edilir.
Ameliyat Günü
Ameliyat günü öncelikle hastanın endişelerini gidermek, gerginliğini azaltmak adına tekrar bir konuşma yapılır. Sonra varsa takıları ve protezleri çıkarılıp ameliyat önlüğü hastaya giydirilir. Ameliyatta oluşabilecek enfeksiyonu önlemek için antibiyotik yapılır. El üzerine veya koldan damara plastik iğne takılarak ameliyat sırasında veya sonrasında gerekli olan sıvıların verilebilmesi sağlanır. Daha önce yapılan testlere göre hastaya spinal, genel veya lokal (bölgesel) anesteziden uygun olanına başvurulur.
Ağrılar
Hasta hastanede gözetim altında tutulduğu süre boyunca doktor ve hemşire gözetiminde olacağı için ağrıların kontrol edilmesi kolaylaşmaktadır. Ancak bu ağrılar birkaç gün daha devam edebilmektedir. Ağrıların şiddetini ve süresini azaltmak için hastaların taburcu olduktan kendilerine dikkat etmeleri önemlidir. Bir süre evde dinlenip, kendilerini zorlayacak hareketler yapmamaları iyileşme sürecini hızlandıracaktır. Ağrıların tamamen geçmesi altı haftayı bulabilmektedir. Kontroller bu süreçte aksatılmamalı ve normalin üzerinde bir ağrı ile karşılaşıldığında kontroller beklenmeden doktora danışılması gerekir.
Ayağa Kalkma
Seçilen ameliyat yöntemi ayağa kalkma süresi ve hareket kabiliyeti üzerinde etkili olacaktır. İleri teknoloji ile yapılan ameliyat yöntemlerinde hasta açık yönteme göre daha kısa sürede taburcu olmakta ve ayağa kalkabilmektedir. Ancak burada iyileşme sürecinin hızlanmasını sağlayan en önemli faktör yine hastadır. Hasta ameliyattan sonra hareketi bırakmamalı önce kısa yürüyüşlere başlamalı, süreç ilerledikçe daha tempolu yürüyüşler yapabilir. Yürüyüşler sayesinde toplar damarda meydana gelebilecek pıhtı gelişimi önlenmiş olur.
Beslenme ve Diyet
Rahim alma ameliyatından sonra hastanın durumuna göre ne zaman ve nasıl besleneceğine doktor tarafından karar verilir. İlk haftalar sindirimi kolay gıdalar tüketilmesi gerekir. Kabızlık ve beraberinde getireceği ıkınma risk oluşturabileceği için besin düzeni ve sıvı tüketimi önemlidir.
İlaç Kullanımı
Ameliyat sonrası ağrılar kaçınılmazdır. Ağrıların azalması için hastanede kalınan süre içerisinde gerekli ağrı kesiciler verilecektir. Taburcu olduktan sonra hastanın evde yaşayabileceği ağrıların çileye dönüşmemesi için doktor tarafından gerekli görülen ağrı kesiciler reçetelenir. Bu ilaçlar doktorun tavsiye ettiği süreden daha uzun kullanılması yan etkilere neden olabilir. İlaçların kullanım süresi dolmasına rağmen ağrılar devam ediyorsa tekrar doktorunuza başvurmalısınız.
Pansuman ve Doktor Kontrolü
Ameliyat sonrası oluşabilecek risk ve komplikasyonlar için doktorunuz belirli günlerde kontrole çağıracaktır. Bu kontroller iyileşme sürecinde büyük önem taşır. Pansuman açık ameliyatta gerekli görülürse yapılmaktadır.
Riskler ve Komplikasyonlar
Rahim alma ameliyatı sonrasında oluşabilecek riskler ve komplikasyonlar vardır. Bunlar geçici olabileceği gibi kalıcı da olabilir. Kalıcı olması halinde geç kalmadan doktorunuza danışmalısınız.
Enfeksiyon
Ameliyat öncesi oluşabilecek enfeksiyona karşı hastaya antibiyotik yapılır. Ancak ameliyat yapılan bölge enfeksiyona karşı açıktır ve daha dikkatli korunmalıdır. Duş sırasında bu bölgeye ayrıca dikkat edilmelidir. Herhangi bir enfeksiyon belirtisi hissedildiğinde, akıntı gibi, yanlış müdahalelerden kaçınarak doktora danışılmalıdır.
Kanama
Hastanın ameliyat sonrasında ağır kaldırması, kendini zorlayacak hareketler yapması veya iyileşmeden cinsel ilişkiye girmesi gibi durumlarda kanamalar ile karşılaşılabilir. Bunun dışında ameliyatta rahmin tamamı yerine bir kısmının alındığında iyileşme sürecinde kanamalar görülebilmektedir. Kanamalar ile birlikte hastanın nefes alışında zorluk, yüksek ateş gibi durumlar da meydana geliyorsa hasta gecikmeden doktoruna başvurmalıdır. Beslenme düzenine dikkat etmeyen hastalarda kabızlık ve beraberinde ıkınma ile tuvalete çıkma sonuç olarak kanamayı meydana getirebilir. Tedavi sürecinde her bir tavsiye üzerinde dikkatli olunmalıdır. Önemseyip uyulmayan tavsiyeler görüldüğü gibi büyük sıkıntılara yol açabiliyor.
Ameliyat Alanına Yakın Organlarda Yaralanma
Açık ameliyatta rahmin ve çevresindeki organların daha iyi görülmesi ile bu risk azaltılabiliyor. Ancak burada da nadiren de olsa doktorun elinin titremesi gibi durumlar risk oluşturuyor. Robotik ameliyat yöntemi ise ellerde oluşabilecek bir titremeyi hissettirmemesi açısından bu konuda doktora ve hastaya avantaj sağlamaktadır.
Barsaklarda Tembellik
Hastanın 3 günden daha uzun bir süre büyük abdestini yapamaması, ıkınarak yapmak zorunda kalması ya da daha da ileri bir durumda söz konusu ise yani elle yardım almak zorunda kalıyorsa bağırsak tembelliği söz konusudur. Hastanın beslenme düzenini değiştirmesi, posalı yiyecekler tüketmesi gerekir. Gün içerisinde bol bol su içmesi ve yürüyüşlere çıkması gerekir. Hastaların sabah uyandığında bir bardak ılık su içip güne başlamadan ilk olarak tuvalete çıkmaları da kabızlığı önleyecektir.
Anestezi Kaynaklı Sorunlar
Anestezi öncesi gerekli testler yapılıp hastaya en uygun anestezi yöntemi seçilse de bazı yan faktörler nedeniyle anesteziye bağlı komplikasyonlarla karşılaşılabilmektedir. Bu komplikasyonlar yapılan anestezi yöntemine göre farklılık gösterebilmektedir. Örneğin genel anestezi sonrasında en çok karşılaşılan bulantı ve kusmadır. Bir diğeri ise solunum sistemine bağlı komplikasyonlardır. Bölgesel veya lokal anestezi yapılan hastalarda ise zaman zaman kuvvet kaybı, baş ağrısı, idrara çıkmada güçlük, damar yaralanmaları gibi komplikasyonlar ortaya çıkabiliyor. Bunların önüne geçebilmek için hasta ameliyattan sonra bir süre gözlem altında tutulur.
Menopoz
Rahim alma ameliyatı sonrasında menopoz yaşanmaz. Eğer hastanın rahmi ile yumurtalıkları da alınır ise artık kadınlık hormonları salgılanamayacağı için menopoz belirtileri görülmeye başlayacaktır. Cerrahi menopoz süreci normal menopoz sürecine göre yumurtaların bir anda alınmasından dolayı daha ağrılı geçebilmektedir.
Ameliyat Sonrası Adet Olamama ve Hamile Kalamama
Rahim alma ameliyatı sonrası kadınlar rahim alındığı için regl olamaz ve hamile kalamazlar. Kadınların bu ameliyatı olmadan önce tekrar gebe kalmak isteyip istemedikleri üzerinde iyi düşünmeleri ve psikolojik olarak buna kendilerini hazırlamaları önemlidir. Bu konuyla ilgili doktoruyla yapacağı görüşmeler hastada çevresel faktörlerden dolayı oluşabilecek depresyonun önüne geçilmesini sağlayabilir. Hastadan yumurtalıkları alınmadığı sürece hormon salgılamaya devam eder ve menopoza gireceği yaş ne ise ondan bir yıl önce menopoza girer.
Ameliyat Sonrası Cinsel İlişki
Rahmin alınmasından sonra altı hafta kadar hastanın cinsel ilişkiye girmesi, kendini zorlayacak hareketlerde bulunması istenilmez. Hastalarda rahmin alınmasının cinsel hayatını olumsuz etkileyeceği gibi korkular olabiliyor. Ancak rahmin alınması ile ilişki sırasında ortaya çıkan rahim kaynaklı ağrılar ortadan kaldırıldığından daha iyi sonuçlar alınır. İlişki sonrasında hamile kalma korkusu, yoğun kanama ve şiddetli ağrılar yaşamayacak olmak da çoğu kadın için daha mutlu bir ilişki yaşamayı sağlar. Hastada yumurtalıklar alınmadı ise vücut hormon salgılamaya devam eder. Yumurtalıkları alınan kadınlarda ise ilişki sırasında kuruluk yaşanabileceği için östrojen ve farklı kayganlaştırıcılar doktoru tarafından önerilebilir.
Duş Alma
Duş sırasında altı hafta boyunca vagene kimyasal madde içerikli hiçbir şey uygulanmamalı ve ameliyat bölgesine baskı yapacak hareketlerden kaçınılmalıdır. Hastanın sıcak olmayan bir su ile alacağı duşlar ise o bölgenin hijyenik kalmasını sağlayacağı için tavsiye edilir.
Spor ve Egzersizler
Hasta ameliyattan yaklaşık 4 saat sonra hastane içerisinde hastayı yormayacak şekilde yürümesi sağlanır. Bu kanın pıhtılaşmasının önüne geçmek için önemlidir. Daha sonra eve çıktığında da günde en az yarım saat yürümesi istenir. Hasta tam olarak iyileştiğinde, ise yürüyüşlerin, egzersizlerin temposunu artırabilir. Sağlıklı bir yaşam sürmek ameliyat sonrası ortaya çıkabilecek komplikasyonların önüne geçilmesini sağlar.
Ameliyat Sonrası Kontroller
Hastanın olduğu ameliyata, yöntemine ve risk durumuna göre belirli sürelerde kontrollere çağırabilir. Kontrollerin aksatılmaması çıkabilecek riskleri önlemek ve iyi bir iyileşme süreci geçirmek adına önemlidir. İyileşme gerçekleştikten sonra da kadınların yine rutin olarak yılda bir kez jinekolojik muayenelerini olmaları gerekir.
İyileşme Süreci
Ameliyattan sonra eğer ciddi bir durumla karşılaşılmaz ise hasta birkaç gün içinde taburcu edilir. Hastaların iyileşmesi genellikle altı haftayı bulmaktadır. Hasta unutmamalı ki bu süre içerisinde beslenmesine, ilaçlarına, doktor kontrollerine ve sporuna gerekli özeni gösterdiği sürece tam iyileşme gerçekleşebilecektir. Önemsenmeyen faktörler ciddi sorunlar doğurabilir.
Rahim Alma Ameliyatı Sık Sorulan Sorular
Hastaların ameliyat sürecini, ameliyatın getirdiği durumları bilmeleri kendilerini ameliyata daha hazır hissetmelerini sağlayacaktır. Bunun için konuyu detaylı bir şekilde inceledikten sonra rahim alma ameliyatı ile ilgili sık sorulan soruları bir araya getirdik.
Ameliyatsız Tedavi Mümkün müdür?
Eğer hastalığın evresi ilerlememiş ise öncelikle diğer tedavi yöntemleri üzerinde durulur. Tedaviye cevap alınamıyor ve kanamalar, ağrılar hastanın hayatını yaşanmaz hale getiriyorsa artık cerrahi bir müdahale yapılması gerekir.
Rahim Alma Ameliyatı Zor mudur?
Rahim alma ameliyatında kullanılan yönteme göre ve zorluğun değerlendirilmesine göre değişir bu. Hasta açık ameliyat olursa bu kapalı ameliyata göre daha kısa süren bir cerrahi işlem gerektirir. Ancak açık ameliyatın iyileşme süreci kapalı ameliyatın iyileşme sürecinden daha uzundur. İkisinde de risk ve komplikasyonlar olabilmektedir. Doğru tanı ve iyi bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanıyla bu süreç daha rahat atlatılacak ve eski sağlıklı günlere kavuşulabilecektir.
Rahim Alma Ameliyatı Kaç Saat Sürer?
Ortalama olarak 45 dk. ila 1 saat sürer. Bu süre yeni ileri teknoloji ameliyat yöntemlerinde daha da uzayabilir.
Ameliyat Sonrası Ne Zaman İşe Dönebilirim?
Hasta ameliyattan 1 hafta sonra işe dönebilir. Ancak tam olarak iyileşmesi altı haftayı bulacağı için hastanın işi esnasında kendini zorlayacak hareketlerden kaçınması önemlidir.
Ameliyat Sonrası İz Kalır mı?
Abdominal ameliyat yönteminde karın üzerinde iz kalabilir. Diğer ameliyat yöntemlerinde hastayı rahatsız edecek boyutta bir iz kalmaz.
Ameliyat Sonrası Kilo Alınır mı?
Ameliyata bağlı bir kilo alımı söz konusu olmaz. Hatta doktorunuz önerdiği beslenme programına uyar günlük en az 1,5 litre su tüketir ve düzenli olarak yürüyüşlerine devam ederseniz sağlıklı bir şekilde kilo vermeye başlarsınız.
Rahim Ameliyatı Sonrasında Akıntı Kaç Gün Sürer?
Ameliyat sonrası akıntı hastanın enfeksiyon kapmasından kaynaklanır. Bu ameliyatın yapıldığı hastanenin ortamından ya da hastanın ameliyat sonrası uyması gereken hijyen kurallarına uymamasından gerçekleşebilir. Hastanın bu gibi akıntılar yaşadığında doktoruna danışması gerekir. Akıntının tekrar etmemesi için duş sırasında vagene hiçbir şey uygulamamaya ve iç çamaşırının temizliğine dikkat etmesi gerekir.
Rahim Alma Ameliyatının Ölüm Riski Var mıdır?
Çok nadir bir durumdur. Ameliyatın ülkemizde bu konuda uzmanlaşmış hekimler tarafından uzun yıllardır yapıyor olması bu riski ciddi şekilde azaltıyor.
Doğum Sırasında Rahim Neden Alınır?
Normal veya sezaryen ile doğumdan sonra rahim kanamasının durdurulamaması, rahmin onarılamaması veya plasentanın ayrılamaması gibi komplikasyonlar meydana geldiğinde acil olarak hastanın rahminin alınması gerekebilir. Hayati önem taşıyan bir müdahaledir.
Rahmi Alınan Kadın Rahim Ağzı Kanseri Olur mu?
Eğer hastanın vagen bölgesinde HPV virüsü varsa vagen ve vulva kanseri gelişebilir. HPV virüsünden korunmak için jinekolojik muayeneleri aksatmamak önemlidir. Erken dönemde yapılacak teşhis ile başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.
Myomdan Dolayı Rahim Alınır mı?
Gelişen teknoloji ile beraber her myom ameliyatında rahmin de alınması gerekmez. Özellikle hastanın henüz çocuğu yoksa ve çocuk düşünüyorsa öncelikle sadece myomun alınması üzerinde durulur.
RAHİMDE FARKLI KANSER TÜRLERİ BÜYÜK TEHDİT
Rahimdeki kanser türlerinin büyük tehdit oluşturduğunu söyleyen Kuğu,
"Rahim kanseri, rahim ağzı kanseri, yumurtalık kanseri, iyi huylu yumurtalık
tümörleri ve apselere karşı uygulanan ameliyatlarda da histerektomi
uygulanabilmektedir. Şayet kanser ameliyatlarında rahim alınması gerekirse
buna 'radikal histerektomi' diyoruz. Bu ameliyatta rahimle birlikte yumurtalıklar,
lenf nodları ve omentum da alınmaktadır" ifadelerini kullandı.
"AMELİYAT ÖNCESİ DOKTOR-HASTA İLİŞKİSİ ÖNEMLİDİR"
Bu tip ciddi ameliyatlarda doktor ve hastanın ilişkisinin iyi olması gerektiğini
kaydeden Op. Dr. Kuğu, "Histerektomiye karar vermeden önce doktor hastayı
iyi bilgilendirmelidir. Histerektominin riskleri, kapsamı ve anestezi türü hastaya
aktarılmalıdır. Hasta çocuk doğurma dönemindeyse çocuk doğurma durumunun kaybedilmesi hastada psikolojik sorunlara neden olabilmektedir. Bunun için
gerekli destek sağlanmalıdır. İleride çocuk doğurmak isteyen hastalarda
öncelikle 'myomektomi' ameliyatı uygulanmalıdır. Myomektomi rahmin
alınmaksızın miyomların çıkarılması işlemidir. Eğer hasta bu duruma
uygunsa rahim alınmadan bu işlem gerçekleştirilir" dedi.
Ameliyat sonrası cinsel ilişkiye dair pek çok sorunun geldiğini belirten
Op. Dr. Kuğu, "Kadınlar arasında en çok merak edilen konu ameliyat sonrası
cinsel ilişkide herhangi bir sorunun yaşanıp yaşanmayacağıdır. Yapılan
araştırmalar histerektomi ameliyatı sonrası cinsel ilişki ve hazda herhangi
bir kayıp olmamakla birlikte hasta ağır travmatik bir süreçten de geçmemektedir. Unutulmamalıdır ki cinsel ilişkiyi sağlayan vajinadır. Rahim bu konuda etkili
değildir" diye konuştu. Bu ameliyatın oldukça hassas olduğunu belirten Kuğu, alanında uzman bir kadın doğum uzmanı ve deneyimli bir ekip ile bu ameliyatın yapılması gerektiğini vurguladı. Dr. Kuğu, sözlerini şöyle tamamladı: "Günümüzde oldukça sık yapılan bu ameliyat ancak uzman ellerce yapıldığında olumlu sonuç vermekte ve hastanın hayatını tehlikeye atmamaktadır."
İNSANDA KAN KAYBI OLUŞMASI..: RAHİM ALINMASI :
VERİLEN BAZI CEVAP VE YORUMLAR:
Peki sonra ne olacak ? ya cinsel yaşamım ? ateş basmaları olacak mı ?
menopoza girecek miyim ? bir kadın olarak hayatım bundan sonra nasıl değişecek ?
Eğer doktorunuz problemin kesin çözümünün rahmin alınması olduğunu söylüyorsa
bu sorular beyninizi kemirmeye başlayacaktır.
Tüm dünyada çok sayıda kadın çeşitli sebeplerle rahim ameliyatı geçiriyor ve bazen
de rahmin tamamen alınması gerekebiliyor. Amerikan istatistiklerine göre
ABD'de yılda 600.000 rahim
alınma ameliyatı yapılıyormuş. Sezeryandan sonra en sık yapılan büyük jinekolojik
operasyon rahim alınması.Elbette kural olarak cerrahi tedaviler her zaman son çare olarak uygulanan tedavilerdir. Eğer ilaçlarla halledebilecek bir sorun varsa operasyonu
düşünmezsiniz ve ilaçlarınızı kullanırsınız.
Ama aşırı kanamaya yola açan problemli myomlar gibi, rahim sarkmaları gibi ilaçlarla
tedavisi pek de mümkün olmayan durumlarda cerrahi tedaviler uygulanmak zorundadır.
Yanlış olarak bilinen konu ise rahim alınmasının, cinsellikle ilgili ciddi sorunlara
sebep olması, menopoza girileceği ve kadınlığın eksilmesi yada zedelenmesi anlamına geldiği.
Oysa ki doğrusu bu değil.. Öncelikle rahmin çocuk taşımak ve doğurmak dışında bilinen başka önemli bir görevi yok.Yani rahmin alınmasıyla adet görmeme ve çocuk doğuramama dışında fonksiyonel olarak değişen hiçbir şey yok. Eğer kadın ailesini, çocuk sayısını tamamladığını düşünüyorsa rahimle ilgili ameliyat sırasında rahmin tamamen alınması mantıklı seçenek olacaktır. Kanser veya ciddi kanser riski gibi çok önemli bir sebep varsa zaten düşünecek fazla bir şey yok demektir. Adet görmeme derken elbette kast edilen menopoz değil. Sadece artık kanamanın olmaması. Çünkü bir kadının menopoza girip girmeyeceği rahimle değil hormon salgılayan yumurtalıkların alınmasıyla ilgili bir durum. Kadın yaşı çok ileri değilse ve tıbben gerekli değil ise yumurtalıkları korumak uygun olacaktır. Çünkü menopozdan sonra da yumurtalıkların androjen adı verilen ve libidoyu etkileyen hormonları da salgıladıkları biliniyor. Dolayısıyla adet gören bir kadında rahim alınır ve yumurtalıklar korunursa menopoza giriş söz konusu değil. Elbette gelecekteki yumurtalık kanseri olasılığı da dahil olmak üzere bu konuyu operasyondan önce hekiminizle mutlaka tartışmalısınız.Rahmin alınması kadının cinsel yaşamını da etkilemiyor. Rahim alındıktan sonra da cinsel yaşantı aynen devam edebilir. Artık rahminiz olmadığını ne eşiniz anlar ne de siz hissedersiniz. Geriye kaldı belki bir tek ameliyatın kendisinin yaratabileceği sıkıntılar. Bu konuda da günümüzdeki operasyon tekniklerindeki gelişmeleri, kullanılan etkili ağrı kesme sistemlerini ve ilaçlarını hatırlamakta
yarar var. Özelikle bıçaksız ameliyat da denilen endoskopik tekniklerin son derece geliştiğini, hatta aynı gün dahi evinize gidebileceğinizi dikkate alırsanız bu konunun da düşündüğünüz kadar önemli olmadığını göreceksiniz.Dolayısıyla, rahim alınması operasyonunu büyük bir sorun haline getirmemek, bu operasyonla elde edilecek tıbbi faydalar açısından konuya yaklaşmak gerekiyor. Özetle, doktorunuz "gerekli" diyorsa size de ameliyat randevusu almak düşecektir...
"DOĞUM SONRASI AŞIRI KAN KAYBI RAHİM ALINMASINI GEREKTİREBİLİR"
Op. Dr. Kuğu, kadınlarda rahim, mesane ve bağırsak sarkmaları, özellikle zor
doğumlarda meydana gelen karın içi basıncın artması ve genetik olarak kollajen
dokunun zayıflığının menopoz döneminde görüldüğünü belirterek, şunları söyledi: "Bahsettiğimiz dışarıya sarkma durumlarında rahmin dışarıya çıkması, idrar kaçırma, haznede dolgunluk gibi şikayetler ortaya çıkar. Bu tip durumlarda 'vajinal histerektomi' dediğimiz yani kesinin karından değil de vajina içerisinden yapılan yöntem uygulanmakta, içeriden yapılan bir kesi ile dışarıya çıkarılmaktadır."
Ayrıca doğum esnasında zorunluluk durumunda yapılan histerektomiden
bahseden Op. Dr. Kuğu, "Doğum komplikasyonlarında 'acil histerektomi' uygulanabilmektedir. Bu durum doğum sonrasında kanamanın durdurulamaması, rahim yırtıkları veya bebek eşinin plasentanın ayrılmaması gibi durumlarda uygulanmaktadır. Doğum sonrası meydana gelen ani kanamalarda hızlı karar
vermek gerekmektedir. Bu şekilde hastanın hayatını kurtarmak mümkündür"
şeklinde konuştu.
